Her yıl 4 Ekim Dünya Hayvanlarını Koruma günü olarak belirlenmiştir. Gerçekte Dünya'da birlikte yaşadığımız hayvanları korumak ve kollamak için bir gün yeterli olamaz. Bu günün amacı yılda bir gün de olsa tüm hayvanlara karşı sevgi duygularımızı uyandırmak, onları korumak ve yaşam alanlarına saygı duyulmasını hatırlatmaktır.
Hayvanlar, Dünya üzerindeki yaşam siklusunun en önemli halkalarından biridir. İnsanlığın varoluşundan beri hayvan ve insanlar birlikte olmuşlardır.
İlkçağlarda insanlar hayvanlardan çekinmişler, ürkmüşler ve doğal olarak korkmuşlar, onlardan sakınmak ve korunmak düşüncesiyle barındıkları yerleri yüksek yerlere yapmışlardır. Zamanla insanlar hayvanlarla iletişim sonucu sevgi ve bağlarını kurmuşlar, birçok hayvan türünü evcilleştirerek onlardan zaman içinde faydalanmayı öğrenmişlerdir. Hayvanların içinde sahiplerine bağlılıkları, gösteren en önemli canlı olan köpekler, hayvan sevgisinin doğup büyümesine yardımcı olan en önemli tür olmuştur. İletişimin yazısal ve görsel olarak geliştiği dünyamızda, sahipleri için canını veren, onları birçok tehlikeden koruyan hayvan konulu filmler televizyon ve sinemalarda anlatılmaktadır.
İnsanlığın gelişimiyle birlikte, hayvanları sadece gıda ve yük aracı olarak gören insanların zamanla düşünce ve fikir yönünden bakış açıları değişmiş ve hayvanları, sevmeyi, evcilleştirmeye ve onlarla dostluklar kurmaya başlamışlardır.
Hayvan seven insanların sayısı giderek çoğalmıştır. Diğer taraftan hayvanları sevmeyen insanlar onları vahşice öldürmüşler, eziyet etmişlerdir. Hayvan severlerin sayısının zamanla artması hayvanların korunması konusunda birlikte hareket etmeleri fikrini doğurmuştur. Bu insanların amaçları hayvanlara daha iyi davranılmasını sağlamak, onları korumak, daha sevecen davranılmasına yardımcı olmaktır.
Bu düşünceye sahip olan insanlar 1822 yılında İngiltere'de bir araya gelmek suretiyle, insanların hayvanlara iyi davranmalarını ve hayvanların daha iyi koşullarda beslenme ve korunmalarını sağlamak amacıyla Hayvanları Koruma Birliği'ni kurmuşlardır. İngiltere'de başlayan bu hayvan severlik hareketi zamanla tüm dünyaya yayılmıştır.
Hayvanların korunması amacıyla Dünya'nın değişik ülkelerinde kurulan dernekler birleşerek Hollanda'nın Lahey şehrinde Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu'nu oluşturmuşlardır. Bu kuruluş 1931 yılında yaptığı toplantı ile 4 Ekim'i Hayvanları Koruma Günü ilan etmiştir.
Ülkemizde ise ilk kez 1908 yılında Hayvanları Koruma Derneği'nin kurulmasıyla sistemli ve düzenli olarak hayvan sorunlarıyla ilgilenilmeye başlanmıştır. Zamanla değişik il ve ilçelerde kurulan yeni derneklerle bunların sayıları artmıştır.
Bu dernekler, düzenledikleri etkinliklerle hayvan haklarına dikkat çekmekte, sahipsiz veya hasta olan hayvanlara sahip çıkmaktadır. Ancak yeterli kaynakları olmadığı, yeterli ekonomik destek bulamadıkları ve daha birçok başka sorunları nedeniyle tam anlamıyla verimli olamamaktadırlar. Burada yapılması gereken, bugünkü hükümetin sokak hayvanlarının bakım ve beslenmesinde kullanılacak bir kaynağı oluşturmasıdır. Dolayısı ile hayvan hakları konusunda çok önemli ilerlemeler kaydetmiş olmamıza rağmen onlara sağladığımız imkanlar yeterince tatminkar değildir. Yaz aylarında en büyük ihtiyacımız olan suya hayvanların ulaşması için bir şey yaptık mı? Bir kap suya ihtiyaçları olduğunu düşündük mü? Onlar için ne yaptık. Ya da yapmak için bir çabada bulunduk mu? Çoğunluğun yaptığı ve yemeği çok sevdiği kuzu pirzola, dana bonfile ya da tavuk şiş etlerin peşinde mi ? koştuk! Toplumun sağlıklı bir şekilde gelişmesinde vazgeçilmez hayvansal proteini sağlayan çiftlik hayvanlarının refahını sağlayabildik mi? CEVAP KOCAMAN HAYIR!
En büyük sıkıntı ve tehlike ise pet shoplarda satışa sunulan başta kedi, köpek olmak üzere satılan hayvanların satılana kadar bulundukları mekan darlıklarını ve diğer taraftan kendi egolarını tatmin etmek için hayvanları satın alan insanların bir süre sonra bu hayvanlardan zevklerini aldıktan sonra sokağa bırakanların problemli olduklarını düşünmeniz gerekmektedir. Hiçbir canlı başka bir canlıya eziyet etme hakkına sahip değildir. Sokaklarda başıboş dolaşan evcil Terrier, Golden ve Doberman gibi hayvanları gördüğünüzde hiç mi içiniz sızlamıyor. Yoksa zehirlenerek öldürüldükten sonra çöp kamyonlarına doldurulan köpekler; birbirleri ile dövüştürülen, gösteri yapmaya zorlanan hayvanların ne hissettiklerini hiç düşündünüz mü?
Eğer düşünmediyseniz bu günün hatırına bir kez olsun düşünün lütfen. Çünkü hayvan sevgisi insan sevgisini besleyen en önemli kaynaktır. Evinizde ya da bahçenizde hayvan bakmak istiyorsanız Bir veteriner hekime başvurunuz. Kendinize sadık dost arıyorsanız evinize bir köpek alın, kul köle olmak istiyorsanız evinize bir kedi alın. Sözde değil özde hayvan sever olalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder